Mutlu Anneler Mutlu Bebekler


Son yazımdan bu yana hayatımda çok pozitif değişimler yaşadım .

Öncelikle ev işlerini saldım . Yemek yapamayınca '' Aman canım benden kıymetli mi ? '' deyip kahvaltıya dadandım . Anne topuzumu açtım . Sürekli aynı yerden topladığım saçlar saç derimi havasızlıktan mahvetmiş. Neredeyse kel kalacakmışım :)
' Doğum kilolarına veda ' sloganıyla -3 kiloyu gördüm tartıda. Göbekte 6 cm incelme de ballı kaymak oldu yanında :)  ' Hayır ben yemeyeceğim' cümlesini sıkça kullanır oldum son haftalarda. Ayyy ne mutlu bana :)
 ( Kafiyeden öldüm )


İlk fırsatta 2 arkadaşımla birlikte akşam dışarı çıktım . Ömer'i istop oynar gibi babasının kucağına bıraktım :) Evde isyan fitilini ateşleyip '' Akşam ben yokum Ömer'le baş başa kalacaksınız '' deyince Mustafa bir gerildi, ama ben kapıdan çıkar çıkmaz Ömer'i uyutma denemesi başarı ile sonuçlanınca  oda bir güzel film keyfi yapmış kafasını dinlemiş. Baba oğul sorunsuz geçirmişler Bu  güzel akşam gelecek firarlarımın önünü de güzelce açmış oldu :) 
Minicik bir özgürlük hissiyatı bile pek çok şeyi değiştirdi . Eve döndüğümde çok huzurluydum :)


Kendimi minicik şımarttığımda, birazcık iyi hissettiğimde nasıl daha katlanılabilir, daha pozitif, daha mutlu, daha geçimli bir insan olduğumu gördüm :) 




Uyku eğitimi kalıbından çıkıp,beceremediğimizi kabul edip, bu konuda da rahat takılmaya karar verdim. Neticede ben işe başlayınca ne bakıcısı , ne de kayınvalidem benim uyku eğitimime uymayacaklar. Ben gerildikçe gerginliğimin Ömer'e de geçtiğini göz önüne alırsak, boşa kürek çekiyorum dedim. Gerçi işin tuhaf yanı  '' Yemişim uyku eğitimini yeaaaa '' dediğim günden beri garip bir düzenimiz oldu :) 40 dakikadan 1 dakika fazla uyumayan bebenin, 2 saat kesintisiz uyuduğunu gördü bu gözler :)
 Ama eğitimsizliğin içinde tek kuralım var . Ayakta sallamamak .
( Kural dedim ya kesin sallamak zorunda kalırım bundan sonra )
Demek ki neymiş ? Çok kasmamak gerekiyormuş. Gerginlik olllduğu gibi bebeğe geçiyormuş!
1 dakikalık ayak üstü meditasyon, derin nefes ve gevşeme herşeyin ilacıymış.


Kafamdaki '' Ayyyy işe başlamadan odasında uyumaya alışsa bari'' düşüncesini de uygulamaya koydum.
(Mikemmel annelik kırıntılarıyla bir yandan hala bazı şeyleri kalıba sokma peşindeyim tabii )
 Yine başaramadık :)  Ne Ömer ,ne ben daha ayrılmaya hazır değilmişiz. Yanı başımda onu görememek uykularımı kaçırdı bütün gece . Ömer'de saat başı çığlık çığlığa ağlayarak uyandı zaten . Sabahları onun gülücükleriyle , kendi kendine konuşmasıyla uyanmaya çok alışmışım. Artık kalıba girmek , zırt eğitimi , pırt eğitimi diye dertsiz başıma dert açıp, gerim gerim gerilmek gibi bir niyetim yok . Zaten bebeğin olağan gelişim sürecinde herşeyi zamanı geldiğinde sırasıyla yaşıyoruz.
Yani artık kuralcılık yok ,
İçgüdüsel annelik var !
Orta yolu bulmak var ! 
Huzur var :)

Özetle ,
Slogan şu , Mutlu Anneler ,Mutlu Bebekler :) 


Devamını Okuyun...