Mutlu sona adim adim (39. hafta )




Muhtemelen bir sonraki yazımda tepemde bir anne topuzuyla 'loğusa depresyonu' denen kör kuyulardan bildiriyor olacağım . Şuan 39. Haftanın içindeyiz . Cuma günü 40. Haftaya başlayacağız ve cuma sabah ki doktor randevumuzda bir türlü doğuramayan annenin akıbeti belli olacak.

Acısıyla tatlısıyla .... demeyeceğim çünkü tadından yenmeyecek bir hamilelik geçirdim.Bu yüzden bu süreçten bahsederken ballı lokma tatlısı diye bahsedeceğim :) Korktuğum pek çok şeyi yaşatmadi bana paşam.  39. Haftamda hala günde ortalama 3-4 km yuruyebiliyor, evi süpürüp , toz alıp , kimse görmeden sandalye tepelerinde dolaplara  uzanabiliyorum. Bunun yanında her ne kadar 9 aylık hamile olsam da sanki doğduğumdan beri penguen yürüyüşü yapıyor , ayaklarımı görmüyor , kot pantolon giymiyor ,yüzüstü yatmıyor gibiyim. Doğumun hemen sonrasında eski alışkanlıklara geri dönebileceğim fikri bile bir tuhaf. Sabırsızlık tavan yapmaya başlasa da aslında buralar da iyiydi böyle 😊

Yalancı sancilarla yaşamaya o kadar alıştım ki artık sancım var diye kimseye söylemez , Hiç takmaz olmuştum . Ama geçen gece çok gerçekçi sancılar gönderdi oğlum içeriden 😊 Gece saat 1 gibi kalktım . 'Evet galiba bugün kavuşacağız ' diye heyecanla bonus saçlarımı düzlestirdim. Makyaj malzemelerini toplayıp valize attım ama sancılarım kesildi. Oyun yaptı yine bizim ufaklık 😀😀 Sonra 3 buçukta mânen oğluma sarılarak ama aslında sadece ona dokunarak uyudum. Yine ana oğul tek bedendeydik 😊 Aileden olayı duyanlar beni mahallenin delisi ilan etti . Doğum sancıları geldiğini hissettiğim anda aklıma ilk gelen şeyin saçlarımı yapmak oluşu herkesi oldukça eğlendirdi.

Babamız o kadar heyecanlı ki , şakayla karışık 'Hadi Allah rahatlık versin belki bu gece doğururum dediğimde, aklı başından gidiyor . 'Ay Allah korusun ben hazır değilim daha deme öyle ' diye tepki veriyor , arayip  'doğum başlayınca haber verin' diyenlere , 'Ben o panikle veremeyebilirim benden telefon beklemeyin 'gibi tembihlerde bulunuyor 😊 ( bense onu doğuma sokmanın derdindeyim 😂😂)  Çok gülüyorum onun bu şaşkoloz hallerine ve Ömer'e sürekli anlatıyorum ne kadar şanslı bir bebe olduğunu.


Bezelye parmaklıma ,

Biliyorum keyfin yerinde ama dışarısı çok güzel !!!  Artık  gelsene :) :)
Baban her akşam sahilde çocuklarıyla oynayan babaları izleyip , sana futbol oynamayı öğreteceği , paytak paytak koşarken düşüp mızmızlanacağın günlerin , ben ise ilk ağlayışların ile hayatımda yepyeni bir sayfa açacağın günlerin hayalini kuruyorum :) Pek çocuk sevmeyen bir çiftin göz bebeklerinden kalpler fışkırtan miniği , gel de mutluluğumuza mutluluk , ömrümüze ömür kat :)
Annenin şanssizliklari, zamanında yaşadığı mutsuzluklari, hatırlamak bile istemedigi yılları gani gani mutluluk olsun da dönsün sana . Sen hayatı erkenden öğrenmek zorunda kalma. Çocukken çocuk kal. Masumiyetini çalmasinlar ellerinden. Incitmesinler seni. Üzerinden uzun yıllar bile geçse kapanmayacak derin yaralar açmasınlar sana miniğim ...

Yazamadığım haftalarında minik özeti ,











Devamını Okuyun...