Beklemek Bizim İşimiz !!!

Bekliyoruz ve bekliyoruz.... 15+6 da ( net tarihimi buldum ) yani resmen 16. haftada yine göstermedi yine göstermedi !!! Ellerimiz boş döndük !!! Bir sonraki randevu 2 hafta sonra ama o zaman da pek umutlu değilim. Doktoru ' Hadi hadiiiii görmüşsündür bir şeyler  ' diye sıkıştırsam da 'Sana sadece dünya  nüfusunun % 51 i erkek olduğu için % 49 kız , % 51 erkek olacak diyebilirim ' diye son derece politik bir cevap verdi. Çıkar çıkmaz bundan bile birşeyler çıkarmaya çalışıp ' Erkek mi acaba ??Bu söyledikleriyle erkek iması yapmış olabilir mi ?'  diye öküz altında buzağı aradım ! Bu eski doktorum ile son randevumdu. 2 hafta sonra yepyeni 3. doktorumla kaldığımız yerden devam edeceğiz.

İçimdeki bıcırığa sesleniyorum ; sen ki ultrason aletini hisseder hissetmez kımıl kımıl dönüyorsun . İnsanlara oranın buranın ölçüsünü bile aldırmıyorsun, e be evlatçığım yanlışlıkla bir bacaklarını açsan da ne var ne yok bir görsek artık !!! Yapacak bir sürü işimiz var biz senin keyfini bekliyoruz hala canımın içi  !!!

Sen her ne kadar kendini naza çekip bizi meraktan öldürsen de biz her akşam rutin yürüyüşlerimizde  hep senden konuşuyoruz. Gece ağlamaların , sebepsiz ciyaklamaların bile hayallerimizde tozpembe bir bulutun ardından beliriyor. Ağlaması bile güzel olacak diyoruz senin için :) - şimdilik- 

Konular derinleştikçe babanı bir efkar basıyor. 'Bana baba mı diycek ? Nasıl olacak ? Nasıl bir baba olacağım' diye derinleşiyor. O anda alıyorum sazı elime , derinlerden güzel hayallere götürüyorum onu .
-  Bak kız olursa sana çok düşkün olur. Hatta benden bile çok sever seni.
-  Senden bile çok sever dimi ? 
-  Sever tabii. Yürütecinde minik minik sağa sola ulaşmaya başladığında işten geldiğinde kapıya koşar babası geldi diye. Sana kur yapar .Erkek olursa beraber maçlara gidersiniz. Ona top oynamayı sen öğretirsin. 1 evde 2 erkek, delirtirsiniz beni. Baba oğul  2 arkadaş gibi olursunuz. 
-  Oluruz dimi ? Futbolcu olsun benim oğlum. Tabi ya ! Yaparım bende ! İyi anlaşırım çocuğumla...

Eveet bugünki motivasyon dersimiz de bitti . Ben hem kendimi anneliğe, hem hayatımın adamını babalığa hazırlıyorum. Okuduğum pozitif doğum hikayelerinden ona kesitler anlatıyorum . Şaşkınlık içinde dinliyor , o hikayelerin içine beni ve onu yerleştiriyorum . Empati kuruyoruz. Kafamızdan hikayeler kurguluyoruz. Bu arada en çok istediğim şey için , doğuma girmesi, yanımda olup , bana destek olması için onu ikna etmeye çalışıyorum . Biz 9 ay boyunca annelik konusunda yavaş yavaş hazırlanıyoruz. Ama erkekler saatler içinde birden baba oluveriyor. Bu yüzden doğuma girmesinin onun için de çok iyi olacağını düşünüyorum . Biraz yol aldık bu konuda . Eskisi gibi 'hayatta olmaz' demiyor artık . Kendisini yavaş yavaş bu fikre alıştırmaya başladı :) 

Planlar, hayaller çok güzel ! Umarım her şey gönlümüzce olur. Benim de diğer anne adaylarını rahatlatmak için paylaşacağım, ( her hikayede gözlerimi sulandırıp , beni ağlatan  gibi ) ' pozitif doğum hikayem' olur :)

Anne ve babandan sana çok sevgiler miniciğim :)





Not: Resim ailemiz 2 kişilikken yaptığımız en son tatilden. Aramıza katılacağını öğrenmeden tam 1 ay önce  :)


Devamını Okuyun...

Hissediyorum 14. Hafta

Bu hafta gittiğim 2 farklı doktorum. 2'li test için ense kalınlığı ölçtürdüğüm 3. doktor ve ayrıca sağlık ocağındaki gebe hemşiresi !!! Hepsi çocuğum için farklı tarihler belirtse de ben hiçbirini ciddeye almıyorum ! Bebeğim 14. haftanın içerisinde. Gün hesabımı doktorlar yüzünden kaybettim ama 14. haftanın içindeyim hatta bitmek üzere, buna eminim !!!



Bebeğimiz bu hafta kivi büyüklüğünde ( baş - popo 8,5 cm )''Artık gözlerini kısabilir , kaşlarını çatabilir, yüzünü ekşitebilir, çişini yapabilir , hatta parmağını bile emebilir''- miş ! Beyin uyarıları sayesinde mimikleri de oluşmaya başlayabilir-miş :) 2. trimester ile zaten çok az olan hamilelik belirtilerim tümüyle kayboldu. Hatta yemek yeme alışkanlığım bile eskisine döndü. Aklım sürekli yemeklerde değil ve her gördüğümü çılgınlar gibi canım istemiyor. Sanırım artık kilo alımı konusunda bir süre yavaşlama dönemine gireceğim. ( Yaşasın !!! )

Aynı diyette gibiyiz karı-koca. Bütün hafta haşlama sebze,balık ve proteince zengin beslenip, izin günümüzde sağlıklı beslenmenin ödülünü veriyoruz kendimize, oda tüm gün değil sadece 1 öğüncük !Tabi bazı katı kurallar var , asitli ve gazlı içecekler , cips , fast food, şarküteri ürünleri ... gibi.  Bunların izinli günü de yok maalesef ki :(

Haftalardır peşinde koştuğum sütü sonunda bu hafta, sabah 7 buçukta organik pazarda buldum ! Bir güzel kaynattım. Üstü kaymak bağladı . Onu kenara ayırdım ( Kahvaltı için ) . Bir kısmı ile yağlı yağlı yoğurt mayalayıp , kalan kısmını da sabahları burun tıkayarak içilmek üzere dolaba koydum :) Yoğurt için 1 litre sütü kaynatıp, ılınınca ,2 yemek kaşığı kadar yoğurt ile 5 saat kadar mayalamaya bırakıyorum  ( sarılı vaziyette ) 5 saatin sonunda üzeri çok sulu oluyor fakat direk dolaba atınca kendini bir kaç saate toparlıyor. İlk haftalarımda gittiğim doktorum bana yoğurdun içine birkaç mayada bir, azıcık prebiyotik katmamı önermişti ama henüz hiç yapmadım . Hep aklımda sürekli unutuyorum. İnşallah bir gün unutmadan deneyeceğim.

En son gittiğimiz doktorun ( yeni bir doktor denemeye başladık ) bir cinsiyet tahmini oldu ama emin olamadığı için bize biraz daha beklememizi söyledi .O biraz daha dedi ama, bir sonraki randevu için vermiş olduğu  3 haftalık zaman, bence bekleyen için hiç de az bir zaman değil !!!Her ne kadar sabırsızlıktan bekleyemesek de pek çok hikaye duyduk aylarca kız yada erkek bebek bekleyip ayrıntılı ultrasonda veya daha sonrasında tam tersi olacağını öğrenen. Bir heyecan ile almaya başladığı bebek kıyafetleri ellerinde kalan. Bu yüzden sakinliği korumakta fayda var :) Çalıştığım iş yerinde benden yaşça oldukça büyük bir abi de yaşadığı ilginç hikayeyi anlatınca % 100 emin olmadan kılımı kıpırdatmama kararı verdim.  3 kız çocuğun üzerine 4. yü beklerken, o zamanın şartlarında ultrasonun yaygın olmadığını , sadece 1 kere gidebildiklerini ve onda da erkek bebek olacağını öğrendiklerini , doğum zamanı gelip çatınca da bebeğin babası olarak müjdeli haberi ' bir kızınız oldu !' diye verdiklerinde , siz bebekleri karıştırmışşınız benim oğlum olacaktı diye inatlaştığını anlattı.Şuanda tam 4 kızı var :)

14 haftada 3. doktorumuzu deniyoruz. Umarım bu sefer aradığımızı buluruz ve doktor bulma stresi yaşamadan kalan haftaları rahatça geçiririz. Gerçekten çok zor, içine sinen bir doktor bulmak. Bana en çok ilgi gösterip, bilgilendiren sağlık ocağı gebe hemşiresiydi. Ondaki ilgiyi  henüz kimsede görmedim. Üstüne bir de her muayene için hiç de azımsanmayacak ücretler ödedim :(

İlk paketin bitmesine sayılı günler kala , kurtulacağım için sevindiğim demir ilacımın , hamileliğimin bitimine kadar, hatta bittikten sonra bile bana yoldaş olacağını öğrendim ve yıkıldım !!! Herkes de aynı etkiyi mi yapıyor bilmiyorum ama bende sanki ağzımın içinde metal para emiyormuşum gibi bir tat oluyor :(  Aynı zamanda folik asitin bitimine son bir kaç gün kaldı ama ardına  da hemen multi vitamin bağladık . İlaç konusunda hiç boş durmak yok . En başından beri ilaç içmekten nefret ederdim zaten . Artık hayatımın bir parçası oldu :(





Miniğime ,
Senin orda huzurunu kaçırmamak için elimden geleni yapıyorum. Sürekli 3 maymunu oynayıp, zihnimi negatif düşüncelerle bulandırıp , kendimi ufacık şeylerle tedirgin etmiyorum . Kafama bir şey takmayıp , düşüncesizce canımı sıkmaya çalışan olursa lafımı asla esirgemiyorum.  Uzun yıllardır  panik atak olarak tüm bunlara çok fazla özen gösteriyorum . Sırf senin için oldukça değiştim .Umarım sende orada huzurlusundur ve vakti zamanı geldiğinde , mutlu bir bebek olarak aramıza katılırsın !!!


Devamını Okuyun...

Hamile Yogası



Bu haftanın , benim açımdan ,en önemli gelişmesi gerekli izinlerin çıkması ile yogaya başlamak oldu. Ben ki, hamileliğimi öğrendiğim ilk günden itibaren çok disiplinli bir şekilde yürüyüş yapıp hereket ederim ama aslında hiçbir şey yapmıyormuşum !!!

 Hamilelik öncesi çok hareketliydim .Folklor oynar , her hafta mutlaka koşuya çıkar , ayrıca arada bir de olsa yoga ve pilates yapardım fakat bu 3,5 aylık yürüyüşle geçiştirdiğim vakit beni ilk spora başladığım haftalara, Muscoril'le aşk yaşadığım dönemlere götürdü. Günlerdir ağrı ve sızı içindeyim. Bunları bir an önce atlatmanın tek yolu ,sanırım esneme hareketlerini evde de tekrar etmek olacak. Yoksa sabahları yataktan dayak yemiş gibi kalkmaya , kendimi spatula ile kazımaya devam edeceğim . Durmak yok ! Yılmak hiç yok :) işin ucunda çatlaksız, krampsız rahat, mutlu ve huzurlu geçirilecek 3. trimester  ve en sonunda ise  kolay normal doğum ihtimali vaatleri var :)

Yaptığımız belli başlı hareketlerin görsellerini internetten bulup birleştirdim. Daha da fazlası var ama kalan pozisyonlarda genelde gözler kapalı çalıştığımız için çok fazla aklımda kalmadı :)




Hamile yoga kursu ararken yolda çok vakit kaybetmeyeceğim bir mekan seçmeye çalıştım . Daha önceki yoga kursum biraz ters istikamette kaldığı için iş çıkışı gitmek de çileye dönüşüyordu .Üzerine bir de kış geldi zaten . Gidiş gelişi beni çok yormayacak bir kurs seçtim. Şuan YogaŞala ' ya gidiyorum.

Derse gelenlerin içinde en az haftalık olan bendim. Onların yanında göbeğim hiç yok gibi kaldı .8. ayın başında yada artık gebeliğinin sonlarına gelmiş hamileler de var. Onlara bakmaktan gözümü alamadım. Hem çok güzel bir karınları , hemde uzun süredir yoga yaptıkları için o kocca göbekleriyle beraber harika bir uyumları var. Tüm hareketleri muhteşem  bir estetiklik ile  yapıyorlar.

Eğitmenimiz Alev Tetik aynı zamanda Acıbadem Hastanesi'nin de yoga eğitmenliğini yapıyor. Muhteşem tatli dilli , çok sempatik biri . Değişik de bir tarzı var.( Böyle düşünmem belki daha önce tüm yoga stillerini denemeyip sadece yin yoga yaptığım içindir. ) Milliyet gazetesinde ' Ferrarisini sattı , emekli oldu ' başlıklı  bir röportaji da mevcut.

Eğitmenimiz son dersimizde kursiyerlere yeni doğan bebek bezi armağan etti . -ilk bebek bezi hediyem -  :) Yarattığı farkındalık da çok güzel ! Bebeklerimizle farklı bir bağ kuruyoruz. Yaptığımız nefes egzersizlerinin sancılı dönemde çok iyi geleceğine eminim . Ani kasılıp gevşemelerle hem bebeğe karın içinde ufak masajlar yapıyoruz ,hemde bitirmeye yakın herkes kendi partnerine, değişerek rahatlatıcı masajlar yapıyor ve bitiriyoruz. Çıktığımda ki durum ise tam anlamıyla jöle kıvamı :) Tüm kaslarım çalışmış, ruhum dinlenmiş, suratımda değişik bir sırıtış... :)




16. haftadan sonra ise pilates yasağı da kalkmış olacak. Bu yüzden mekan araştırmaya başladım bile. Fakat pilates daha zor ve riskli olduğu için genelde ' reformer pilates ' ( aletli pilates ) olarak özel ders veriyorlar. Bu da maliyeti baya bir yükseltiyor. Mat pilates , reformera göre daha uygun . Fakat ,hamile mat pilates dersi veren de çok fazla yer yok .  Detaylıca bir araştırıp hem güzel , hem bütçesi bütçeme uygun bir yer bulabilmek için hala 2 hafta vaktim var :)



Devamını Okuyun...

Adamına Göre İyi Niyet

Bence insan ya iyi niyetlidir yada kötü . Yeni Türkiye'm de'değişken niyet'diye yeni bir kavram ortaya çıkmış . Duygusal olarak sallanmaktan içi dışına çıkmış duygularımla geçen gün değişken niyetli bir teyze yüzünden ağlamaktan helak oldum .

İzin günümde son sürat bir huzur ile yoga dersine gidiyordum ki otobüsteki teyzem sağ olsun tüm huzurumun içine turp sıktı .

Önce otobüse bebek arabalı genç bir bayan bindi . Ardından 1 bebek arabalı bayan daha. Normal olarak yakınında olanlar binmesine yardım etti . Bir kaç durak sonra 1'i engelli 3 çocuklu bir bayan daha bindi . En önde  de şık bir teyzem var. Dış bone ile güzel şıkır şıkır giyinmiş. Arabalı bayanlardan biri ineceği zaman en ön koltuktan kalktı bir güzel yardım etti ve arabayı beraber indirdiler. Kadın teşekkür etti ve teyzem ' olur mu öyle şey çocuklu kadınsın, yardım edeceğim tabi ki ' dedi gülüştüler ayrıldılar.

Bir kaç durak gittikten sonra 1'i engelli 3 çocuklu bayan inecekti. Zihinsel ve bedensel engelli kız en önlerdeydi . Kalkmak isterken eli şıkır şıkır giyimli teyzemin yüzüne çarptı. O anda teyzem kıyameti kopardı . Vay efendim yanında taşıyorsa dikkat edecekmiş, çocuğunun eline koluna sahip olacakmış ... Çocuğun annesi bir kaç laf etti,inerken ' lanet olsun sizin gibi insanlara 'dedi ve indi. O andan sonra otobüsteki tüm kadınlar ile şıkırtılı teyzem arasında ta ki son durağa kadar şiddetli bir tartışma çıktı. Aman o şıkırtılı teyzem ağzını bir bozdu bir bozdu akıllara zarar ! Çok edepsizdin teyzem kusura bakma !

Ne yapabilirmiş engelli çocuğu varsa ???

Çok şey yapabilirsin. Mesela insan olmaya çalışabilirsin. Hiçbir şeyden haberi olmayan o masum kızı toplumdan dışlamaya bilirsin. Annesini herkesin içinde kırmaya bilirsin. Zaten kız otobüse biner binmez ,gözlerim nemlenmişti bu iğrenç kadının yaptığı yaygara yüzünden tüm yol boyunca ağladım.Engelli bir evlat sahibi olmak, onu topluma kazandırmak, tuhaf bakışlardan koruyup kollamak o kadar zor ki ! Allah  hepsinin yardımcısı olsun !




Devamını Okuyun...

Sonbaharın Son Güzel Günlerinde 13. Hafta ( 12h + 5g )


Bütün hafta ılıman bir sonbahar yaşadık . Ruhum da bu duruma sessiz, sakinliği ile eşlik etti . İniş çıkışlar yok ! Kafamda deli sorular yok ! Her gün bıkmadan usanmadan yaptığım planlar hiç yok !

Sakin ve relax bir hafta geçip giderken, benim anası kılıklı evladım ( ultrason resimlerindeki çene şeklinden bebeğimizin bana benzeyeceği kanısına vardık :) orta boy bir mandalina kadar oluvermiş !!!



Onu herkesden ayıracak kişisel mührü olan parmak izleri oluşmaya başlamış.Birbirinden ayrık olan gözler ortada toplanıp kulaklar ise aşağıdan yukarıya doğru çıkıyormuş. Araştırıp , okuduğum tüm bu değişimler inanılır gibi gelmese de geçen hafta ultrasonda çok net bir şekilde gördüğüm parmak çocuk , herşeye canı gönülden inanmamı sağlıyor. İnanamadığım tek şey ise ortalama 20 gr ağırlığında olan bebeğim için +3 kilo ile 13. haftaya devam etmem :(

İlk trimesterin son haftasındayız . Yani ' hamileliğin en rahat, en keyifli kısmı olan 2. trimester den önceki son hafta :)' diye nankörlük etmek istemiyorum, sadece artık düşük tehlikesi yüzdesinin azalması beni, sevindiren . Yoksa beni mahveden dış mihraklar :) Progestan ve demir hapı !!!

Sadece O'nun için her cumartesi günümüz bir maraton havasında geçiyor. Sabah saat 8 de 'eyvah!! süt kalmadı ' diye fırlıyorum yataktan. Apar topar fırlıyoruz evden. İstikamet Feriköy'deki organik pazar :) Pazara adım atar atmaz önce koşar adım süt satan yerleri tavaf ediyoruz ama tam 3 haftadır istediğim sütü alamadan eve dönüyorum :( Bu hafta Gökçeada'nın  Elta Ada Organik ürünlerinden aldık yarı pastorize süt ve tereyağımızı .Ama asıl isteğim 3 litrelik bidonlarda, kaynattın mı üstü sapsarı kaymak olan çiğ sütten almaktı ( Annem beni, o sütleri bir  parmak  kaymağı ile birlikte burnumu sıkıp zorla içirerek büyütmüştü ) . 3 haftadır olmadığı gibi bu hafta da başaramadık :) Sütleri henüz kaynatıp yoğurt mayalamaya fırsat bulamasam da tereyağını oldukça başarılı buldum.

 

Koşa koşa süt bulma telaşının ardından , yumurta, meyve ve ot alışverişimizi yapıp, tam bugday unundan yapılan organik gözlemelerimizi ,taze sıkma meyve sularımız ile organik pazarda hüpletip evimizin yolunu tuttuk :) Ortalama 8 haftadır bu düzen böyle seyrediyor :) Sabahın köründe girdiğimiz bu koşturmaca izin günü öğleden sonralarını şekerleme yaparak miskin miskin geçirmemizi sağlıyor :)

Bu hafta uzun zamandır , 'ay bir kısmet olmadı gitmek ' diye hayıflandığımız Eyüp Sultan ziyaretimizi de yaptık Şükür . Sünnet çocuklarının istilasına uğramıştı. Yaldızlı kıyefetlerle giydirilmiş bir sürü çocuk kesim öncesi son durak olan Eyüp Sultan ziyaretindeydi :) Bizde ziyaretimizi yapıp, almak istediklerimizi bulup evimizin yolunu tutup dinlendik . Çünkü akşam teyzemin, hamile yeğeni için hazırladığı mükemmel yemek davetine olabildiğince acıkmış ve dinlenmiş gitmem gerekiyordu :) Hem organik , hem lezziz bir akşamın yanı sıra teyzemin örmeye başladığı küçük minik yeleklere de ayrıca mest olduk :)

Devamını Okuyun...

İlk Buluşma ( 12. Hafta )

Bir güzel cumartesi günün ardından göz bebeklerimden minik minik kalpler çıkararak uyandım pazar sabahına . Dün bir serap görmüş edasıyla bütün gün tek konuştuğumuz şey , çikolatayı yer yemez bizim çileğin çıldırması oldu :)

 Önce kolunu kaldırıp ufaktan bir selam verdi ama uykulu gibiydi ' selam olsun size ama benden bu kadar' dedi. Sonrasında bir parça çikolata ile bize görsel şölen yaşattı sağ olsun :) zıplamalar , tepinmeler , bir şekiller , bir tripler :) İlk başta hereketsizliğinden korkup , coşunca da eyvah bu çocuk çok mu yaramaz olacak' diye , ilk klasik ebeveyn yakınmasında bulunmuş olduk bile ! Ortasında minicik bir kalp atan fasulye tanesi iken sen ara büyüdün de el kol yapar oldun bize :) Zaman su gibi akıp gidiyor ben ise senin nasıl büyüdüğünü anlayamıyorum :) :) - Şimdilik -

 2'li tarama testi haftasındayız. Bu hafta içinde mutlaka yaptırmam gerekecek .Ayrıca demir hapına da başlıyoruz. Folik asiti bitirmek için daha 2 haftamız var. Yasaklar kalktı :) Yürüyüş serbest hale geldi . Hafif olmak şartı ile yogaya başlama izni çıktı. Yasaklara çok ciddi bir duruş ile uyduğum için, günlerdir canımın çektiği kokoreç iyi pişmiş olmak şartı ile ' yenebilir ' listeye büyük bir hız ile giriş yaptı :) Şimdi bu özel kararı taçlandırmak için doğru zamanı bekliyorum :) Canım isteyecek ve ben yiyeceğim :) Öyle pırasa da,salata da teselli bulmak YOK !

 Ruhsal çalkantılar ise hala inceden inceye yoklamaya devam ediyor. En son izlediğim bir filmde korkutucu derecede ağlayıp , susmak bilmediğim için bundan sonra bana hayatın ' dram ' yönü yasak :) Artık hayatın sadece gülen yüzüne bakacakmışım . Öyle istedi hayatımın adamı :)

 Cinsiyet öğrenme konusundaki umutlarımız 21 kasım tarihine kadar askıya alındı. Bu süre zarfında yine konuşurken , oğlumuz olacak herhalde diye başlayıp , benim oğlum şöyle , benim oğlum böyle olacak diye birsürü iddialı cümle kurup , mağazalarda kız çocuk kıyafetlerine yapışmaya devam edeceğiz. Bu anlam karmaşası 3 hafta daha devam edecek demektir :)



Devamını Okuyun...